DGS 2025 yaklaşıyor ve pek çok öğrenci için kısa sürede DGS’ye hazırlanmak artık bir zorunluluk hâline geldi. Özellikle zamanı azalan öğrenciler, “DGS’ye geç kalanlar ne yapmalı?” sorusunu sıkça soruyor. Bu yazıda, DGS’ye nasıl çalışılır, hangi DGS Hazırlık Stratejisi işe yarar, konu tekrarı mı yoksa soru çözümü mü daha önemlidir gibi sorulara yanıt arıyoruz.
Ayrıca çevrimiçi DGS eğitimi gibi dijital araçlarla DGS hazırlık sürecini nasıl daha verimli yönetebileceğini de paylaşıyoruz.
Kısa Sürede DGS’ye Nasıl Hazırlanılır?
1. Zaman Azsa, Öncelik Değişmeli
Sınava haftalar değil, aylar bile kalmamış olabilir. Ancak, bu tür dönemler, panik yapmak için değil; karar vermek için vardır.
Bu yüzden, “tüm konuları sıfırdan öğreneyim” gibi bir beklenti yerine, mevcut bilgi birikimini nasıl en iyi şekilde kullanacağını planlamak gerekir.
Özellikle, kalan süreyi etkili kullanabilmenin yolu, konuya değil soruya odaklanmak ile başlar.
Yani, bir konuyu defterden okuyup “öğrendim” demek yerine, onunla ilgili 20 farklı soru çözerek hangi yönlerinden zorlandığını keşfetmek çok daha etkili olur.
Ne yazık ki, birçok öğrenci bu noktada hâlâ eksik gördüğü her şeyi öğrenmeye çalışır.
Oysa, zaman sınırlıysa bu “eksik kapama” çabası verimli olmak yerine, zihinsel yükü artırır.
Önce sık çıkan konular
Sonra bireysel olarak en çok zorlandığın alanlar
Ardından sık tekrar eden soru tipleri
Unutma: Her şeyi çalışamazsın, ama doğru şeyleri çalışırsan fark yaratabilirsin.
2. Konuya Değil, Sorulara Odaklan
Kısa sürede DGS’ye hazırlanmak isteyen öğrenciler için soru çözümü, konu çalışmaktan daha etkili sonuçlar verir.
Konu anlatımını defalarca dinlemek veya tekrar tekrar okumak yerine, sınav tarzına uygun sorularla pratik yapmak gerekir.
Elbette, temel bilgileri bilmeden soru çözmek fayda sağlamaz. Ancak bu noktada önemli olan, bilgiyi hızla hatırlamak ve farklı biçimlerde uygulayabilmektir.
Dolayısıyla, her konuyu bitirmeye çalışmak yerine, çıkmış sorulara ve benzer örneklere yönelmek çok daha verimlidir.
Özellikle, sayısal mantık ve sözel akıl yürütme bölümlerinde, tekrar eden soru kalıplarını öğrenmek büyük fark yaratır.
Bu sorular, hem zamanı iyi kullanmayı öğretir hem de gerçek sınav anında daha az stres yaşamanı sağlar.
Unutma, bilgiyi ölçen sınavlar bilgiyi ezberleyene değil, onu pratikte kullanana puan verir.
Bu yüzden konu anlatımına değil, o konuyu çözüm üzerinden nasıl anladığına odaklanman gerekir.
3. Zamanı Azalanlar İçin Stratejik Çalışma Planı
Zaman azaldığında, rastgele çalışmak yerine belirli bir plana uymak şart hâline gelir. Bu plan, sadece ne çalışacağını değil, ne zaman ve nasıl çalışacağını da kapsamalıdır.
Böylece, zihinsel dağınıklık azalır ve sınava daha kontrollü hazırlanırsın.
Öncelikle, haftanı günlere böl ve her güne net hedefler koy.
Örneğin:
Pazartesi: Sayısal mantık soruları + çıkmış test
Salı: Sözel mantık çözümleri + kısa tekrar
Çarşamba: Zorlandığın konulara dönüş + hız çalışması
Ayrıca, her hafta en az bir gün, sadece genel tekrar ve “zamanlı deneme” yapmaya ayırmalısın.
Bu, süre yönetimi konusunda sana büyük avantaj kazandırır.
Planlı çalışmak aynı zamanda psikolojik olarak da rahatlatır. Ne çalışacağını bildiğinde, “Yetişemeyecek miyim?” kaygısı yerini eyleme bırakır.
Sonuç olarak, kısa sürede DGS’ye hazırlanmak istiyorsan; günde 6 saat çalışmaktan çok, günde 2 saat ama planlı çalışmak seni başarıya daha hızlı götürür.
4. Genel Tekrarın Gücü: Soru Üzerinden Öğrenmek
Birçok öğrenci genel tekrar yapmayı, sadece “konulara bir göz gezdirmek” sanır. Ancak etkili bir tekrar, yalnızca bilgiye dönmek değil; o bilgiyi farklı bağlamlarda yeniden yorumlamak anlamına gelir.
Bu noktada, soru çözerek tekrar yapmak en verimli yöntemdir.
Çünkü sorular, konuları hem hatırlatır hem de eksik olan noktaları net biçimde gösterir.
Özellikle, daha önce çözülmüş ama yanlış yapılan sorular üzerinden tekrar gitmek, kısa sürede ciddi fark yaratır.
Ayrıca, genel tekrar sürecinde her konuya eşit zaman ayırmak yerine, en çok çıkan ve en çok zorlandığın konulara yoğunlaşmak gerekir.
Bu yaklaşım, sınav stratejisini içerikten daha önemli hâle getirir.
Böylece, sadece ne bildiğini değil, hangi bilgiyi nasıl kullanman gerektiğini de öğrenmiş olursun.
Kısa sürede bu farkındalığı kazanmak, sınavın en kritik avantajlarından biridir.
5. Doğru Kaynağa Ulaşmak: Nettekurs ile Stratejik Destek
Strateji, kısa sürede DGS’ye hazırlanmanın temel taşıdır. Ancak bu strateji, yalnızca senin çabanla değil, sana doğru rehberliği sunan kaynaklarla güç kazanır.
Nettekurs’un DGS Hızlandırma Kursu, zaman baskısı yaşayan öğrenciler için özel olarak tasarlanmış, canlı dersler üzerinden soru odaklı tekrar sunan bir sistemdir.
Bu kurs, 3 ay gibi kısa bir sürede;
En sık çıkan konulara yoğunlaşıyor,
Soru çözüm tekniklerine odaklanır,
Günlük rutine uyum sağlayan canlı derslerle süreci yapılandırır.
Klasik 6-8 aylık programlara kıyasla daha dinamik ve hedef odaklı bir yapı sunan bu model, “Geç kaldım” diyen öğrenciler için akılcı bir çözüm olabilir.
👉 DGS Hızlandırma Kursu hakkında daha fazla bilgi almak için buraya tıklayın
6. Seviyeni Bilmeden Plan Yapma: Ücretsiz Deneme Erişimi
Kısa sürede DGS’ye hazırlanmak istiyorsan, nereden başlayacağını bilmek her şeyden önce gelir.
Elindeki zaman kadar, doğru yöntem ve doğru kaynak da önemlidir.
Nettekurs, bu süreci tanıman ve kendine uygunluğu değerlendirebilmen için sana ücretsiz deneme erişimi sunuyor.
Bu sayede platformun altyapısını, ders anlatım tarzını ve içerik düzeyini yakından inceleyebilirsin.
Derslere birebir benzeyen örnek içerikler sayesinde, kendin için en doğru yöntemi seçme şansına sahip olursun.